19 Haziran 2008 Perşembe
11 Haziran 2008 Çarşamba
Oyunculuğun dayanılmaz ağırlığı
Oscar'lar yarın sahiplerini buluyor.. Kadın oyuncu adaylarından Charlize Theron'un, ipi şimdiden göğüslediği yazılıp çiziliyor. Hafta içinde benim de seyir fırsatı bulduğum Cani'nin, bu başrol oyuncusunun, bu muhteşem aktristinin rolüne hazırlanmak için verdiği uğraşları okuyup, izleyince. Ve bir de zaten zirveye çıkan oyunculuk gücünü görünce...
(Monster ya da Cani filmi, Amerika'da geçen gerçek bir olaydan, çocuk yaşta fahişeliğe itilmiş ve 20'lerine geldiğinde, yol boyu cinayet işlemek zorunda kalan(!) Ailen'ın hayatından kesitler taşıyor..)
Aklıma "bizimkiler" geldi. Charlize Theron, dünyalar güzeli bir genç yıldız aslında.. Ama aylar boyunca, şişmanlamak, çirkinleşmek, sert bir yüz ifadesine bürünmek için ne gerekiyorsa yapmış. Ve hem kendisinin hem yönetmenin istediği bir fizik çıkmış ortaya..
Bizim şu yakın dönemdeki kimi dizi ya da filmlerimize bakıyorum da..( yabancı olana hayranlık muskası dağıtmak için söylemiyorum tabii, aksine yerli olmayı seven biriyim..) Adını, sanını, yüzünü onbinlerce paparazi programından bildiğimiz pek çok "artist"imize, artistik hareketler yaptırılırken ya da kostümler giydirilirken gülünç duruma düşülüyor.
Şalvarını geçirmiş güya "köylü kızı" oluyor ama endamından, bakışından, makyajından hiç taviz vermiyor, o haliyle "paparazi muhabbeti"ne devam edebilir!..
Hele, geçenlerde rastladığım bir dizide "bir hizmetçimiz" vardı ki evlere şenlik.. Hanımefendi, mini eteği, transparan tişortu ve şuh makyajıyla, evin hanımı ya da beyine bir kahve getirişi vardı ki yalının hizmetkarı değil sahibesi sanki!..
Nebil Özgentürk, Sabah 2004
(Monster ya da Cani filmi, Amerika'da geçen gerçek bir olaydan, çocuk yaşta fahişeliğe itilmiş ve 20'lerine geldiğinde, yol boyu cinayet işlemek zorunda kalan(!) Ailen'ın hayatından kesitler taşıyor..)
Aklıma "bizimkiler" geldi. Charlize Theron, dünyalar güzeli bir genç yıldız aslında.. Ama aylar boyunca, şişmanlamak, çirkinleşmek, sert bir yüz ifadesine bürünmek için ne gerekiyorsa yapmış. Ve hem kendisinin hem yönetmenin istediği bir fizik çıkmış ortaya..
Bizim şu yakın dönemdeki kimi dizi ya da filmlerimize bakıyorum da..( yabancı olana hayranlık muskası dağıtmak için söylemiyorum tabii, aksine yerli olmayı seven biriyim..) Adını, sanını, yüzünü onbinlerce paparazi programından bildiğimiz pek çok "artist"imize, artistik hareketler yaptırılırken ya da kostümler giydirilirken gülünç duruma düşülüyor.
Şalvarını geçirmiş güya "köylü kızı" oluyor ama endamından, bakışından, makyajından hiç taviz vermiyor, o haliyle "paparazi muhabbeti"ne devam edebilir!..
Hele, geçenlerde rastladığım bir dizide "bir hizmetçimiz" vardı ki evlere şenlik.. Hanımefendi, mini eteği, transparan tişortu ve şuh makyajıyla, evin hanımı ya da beyine bir kahve getirişi vardı ki yalının hizmetkarı değil sahibesi sanki!..
Nebil Özgentürk, Sabah 2004
7 Haziran 2008 Cumartesi
Oscarlı Charlize Theron'un unutamadığı kábus gecesi
Oscarlı Charlize Theron'un unutamadığı kábus gecesi
İngiliz Daily Mirror Gazetesi, ‘‘Cani’’ filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanan Güney Afrikalı yıldız Charlize Theron'un (28) genç kızlığında yaşadığı dramın polis kayıtlarını ele geçirdi. 15 yaşındayken annesinin, onlara zulüm eden babasını öldürüşüne tanık olan Charlize Theron'un ana dilinde yazılmış olan kayıtlar, tam 20 sayfadan oluşuyor.
GÜNEY Afrika'nın Johannesburg kentinde 21 Haziran 1991 tarihinde yaşanan korkunç geceyi gösteren kayıtlarda, sarhoş babanın kızı Charlize ile annesi Gerda'yı tehdit etmesi, kapı kilitlerine, hatta yatak odası kapısına ateş etmesi ve anne Gerda'nın sonunda kocasını öldürmesi, ayrıntılı olarak yer alıyor. Olay sonunda kendisini ve kızını kurtarmak için nefsi müdafaada bulunduğu için Gerda Theron'a dava açılmamıştı. İşte Charlize'in kayıtlara geçen ve olay gecesini anlatan ifadesi:
Evimizin anahtarını bulamadığımız için annemle birlikte Cloveredene'de oturan halama gittik. Onda da bir anahtar var. O (babasını kastediyor) aileden bazı kimselerle mutfakta oturuyordu, alkol alıyorlardı. Annem anahtarı aldığında, babamın ona nasıl küfrettiğini duydum.
Evimize geri döndük. Annem bütün kapıları kilitledi. Yatmak için geceliklerimizi giydik. Birden telefon çaldı. Annem ‘‘Açma’’ dedi. Ama telefonun sesi bir türlü susmak bilmiyordu. Sonunda ahizeyi kaldırdım. Babamdı. Ailesini doğru düzgün selamlamadım diye bana küfrediyordu. ‘‘Nerede o fahişe’’ diye annemi sordu. Ona, annem hakkında böyle konuşmamasını söyledim. Küfredip telefonu kapattı.
AÇMAZSAN VURURUM
Çok korkuyordum. Annem de beni sakinleştiriyordu. Birden sokak kapısı yumruklanmaya başladı. ‘‘Bu babam’’ diye bağırdım. Annem beni yatağa götürdü. Ona benim uyuduğumu söyleyecekti. Annem mutfağa gitti. Babamın ‘‘Neden kapıyı bana açık bırakmadınız’’ diye bağırdığını duydum. Bağırıp çağırmaya ve hiç duymadığım şekilde küfretmeye başladı.
Annem, ‘‘Beni korkutuyorsun’’ diye bağırdı. Babam da ‘‘Eğer kapıyı açmazsan, seni vururum’’ diye bağırdı. Derken annemin koridora geri döndüğünü ve bir çekmeceyi açtığını duydum. O an bir silah sesi duydum. Annem benim yanıma odaya daldı. Derken ikinci silah sesini duyduk.
Şimdi artık oda kapısının önündeydi. Kapıyı kırmaya çalışıyordu. Üçüncü kez silah sesi duyuldu. Kurşun kapıdan geçip, odadaki camdan çıktı. Babam ‘‘Hepinizi öldüreceğim’’ diye bağırıyordu.
Sonra silah sesleri duydum, ne kadar bilmiyorum. Annem kendini kaybetmişcesine bağırıyordu. Koridora koştum, amcam Danie oradaydı. Annem sürekli bağırıyordu: ‘‘Charlize, onu vurdum. Onu vurdum...’’ O zaman babamı gördüm, yerde yatıyordu, her yer kan içindeydi
İngiliz Daily Mirror Gazetesi, ‘‘Cani’’ filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanan Güney Afrikalı yıldız Charlize Theron'un (28) genç kızlığında yaşadığı dramın polis kayıtlarını ele geçirdi. 15 yaşındayken annesinin, onlara zulüm eden babasını öldürüşüne tanık olan Charlize Theron'un ana dilinde yazılmış olan kayıtlar, tam 20 sayfadan oluşuyor.
GÜNEY Afrika'nın Johannesburg kentinde 21 Haziran 1991 tarihinde yaşanan korkunç geceyi gösteren kayıtlarda, sarhoş babanın kızı Charlize ile annesi Gerda'yı tehdit etmesi, kapı kilitlerine, hatta yatak odası kapısına ateş etmesi ve anne Gerda'nın sonunda kocasını öldürmesi, ayrıntılı olarak yer alıyor. Olay sonunda kendisini ve kızını kurtarmak için nefsi müdafaada bulunduğu için Gerda Theron'a dava açılmamıştı. İşte Charlize'in kayıtlara geçen ve olay gecesini anlatan ifadesi:
Evimizin anahtarını bulamadığımız için annemle birlikte Cloveredene'de oturan halama gittik. Onda da bir anahtar var. O (babasını kastediyor) aileden bazı kimselerle mutfakta oturuyordu, alkol alıyorlardı. Annem anahtarı aldığında, babamın ona nasıl küfrettiğini duydum.
Evimize geri döndük. Annem bütün kapıları kilitledi. Yatmak için geceliklerimizi giydik. Birden telefon çaldı. Annem ‘‘Açma’’ dedi. Ama telefonun sesi bir türlü susmak bilmiyordu. Sonunda ahizeyi kaldırdım. Babamdı. Ailesini doğru düzgün selamlamadım diye bana küfrediyordu. ‘‘Nerede o fahişe’’ diye annemi sordu. Ona, annem hakkında böyle konuşmamasını söyledim. Küfredip telefonu kapattı.
AÇMAZSAN VURURUM
Çok korkuyordum. Annem de beni sakinleştiriyordu. Birden sokak kapısı yumruklanmaya başladı. ‘‘Bu babam’’ diye bağırdım. Annem beni yatağa götürdü. Ona benim uyuduğumu söyleyecekti. Annem mutfağa gitti. Babamın ‘‘Neden kapıyı bana açık bırakmadınız’’ diye bağırdığını duydum. Bağırıp çağırmaya ve hiç duymadığım şekilde küfretmeye başladı.
Annem, ‘‘Beni korkutuyorsun’’ diye bağırdı. Babam da ‘‘Eğer kapıyı açmazsan, seni vururum’’ diye bağırdı. Derken annemin koridora geri döndüğünü ve bir çekmeceyi açtığını duydum. O an bir silah sesi duydum. Annem benim yanıma odaya daldı. Derken ikinci silah sesini duyduk.
Şimdi artık oda kapısının önündeydi. Kapıyı kırmaya çalışıyordu. Üçüncü kez silah sesi duyuldu. Kurşun kapıdan geçip, odadaki camdan çıktı. Babam ‘‘Hepinizi öldüreceğim’’ diye bağırıyordu.
Sonra silah sesleri duydum, ne kadar bilmiyorum. Annem kendini kaybetmişcesine bağırıyordu. Koridora koştum, amcam Danie oradaydı. Annem sürekli bağırıyordu: ‘‘Charlize, onu vurdum. Onu vurdum...’’ O zaman babamı gördüm, yerde yatıyordu, her yer kan içindeydi
5 Haziran 2008 Perşembe
Charlize Theron Biyografisi
Charlize Theron, 7 Ağustos 1975'te Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Benoni kasabasında doğdu ve bir çiftlikte büyüdü. Alman olan annesi Gerda ve Fransız olan babası Charles'ın tek çocuklarıydı. Sarışın mavi gözlü yıldız, 6 yaşından itibaren bale eğitimi aldı. 15 yaşındayken, babası Charles'ı bir trafik kazasında kaybetti. Babası öldükten sonra, kocasının sahip olduğu yapım şirketinin işlerini annesi Gerda yürüttü. 16 yaşından sonra fotomodellik de yapmaya başlayan Theron'u 18 yaşında geldiğinde annesi, şansını sinema dünyasında da denemesi için Los Angeles'a gönderdi. Los Angeles'a gittiğinde orada hiçkimseyi tanımayan Theron kısa sürede bir menajer tarafından keşfedildi ve bir yandan da oyunculuk dersleri almaya başladı. Afrikan aksanından kurtulabilmek için bir süre bütün gün televizyon seyreden Teheron, halen Los Angeles'ta yaşıyor.
1997 yılında Jeff Daniels ile başrolü paylaştığı Trial And Error'dan sonra yine 1997 yılında oynadığı gerilim filmi The Devil's Advocate ile adını duyuran Theron, geçtiğimiz yıl, iki Oscar sahibi The Cider House Rules adlı dramada Tobey Maguire ile başrolü paylaştı. Yine 2000 yılında Ben Affleck ile Reindeer Games'te oynadı. Geçtiğimiz aylarda ülkemizde de gösterime giren Sweet November'da Sara Deever'ı canlandıran Theron yeni filmi Wakin'Up In Reno adlı romantik komedide Patrick Swayze ile rol alıyor.
1997 yılında Jeff Daniels ile başrolü paylaştığı Trial And Error'dan sonra yine 1997 yılında oynadığı gerilim filmi The Devil's Advocate ile adını duyuran Theron, geçtiğimiz yıl, iki Oscar sahibi The Cider House Rules adlı dramada Tobey Maguire ile başrolü paylaştı. Yine 2000 yılında Ben Affleck ile Reindeer Games'te oynadı. Geçtiğimiz aylarda ülkemizde de gösterime giren Sweet November'da Sara Deever'ı canlandıran Theron yeni filmi Wakin'Up In Reno adlı romantik komedide Patrick Swayze ile rol alıyor.
En çekici kadın Theron
Internette düzenlenen "2003 Yılının En Çekici 99 Kadını" anketinde birinciliği Charlize Theron elde etti. Ankette Halle Berry ikinci, Heidi Klum da üçüncü oldu.
Sinema, müzik, spor ve podyum dünyasının ünlü güzelleri, çekicilik müsabakasında sınıfta kaldı.
Internette düzenlenen ''2003 Yılının En Çekici 99 Kadını'' sıralamasında ipi aktris Charlize Theron göğüslerken, Kylie Minogue, Jennifer Lopez, Cameron Diaz, Angelina Jolie, Britney Spears, Anna Kournikova, Shakira gibi güzeller alt sıralara razı oldu.
''Askmen'' sitesinin düzenlediği ve milyonlarca internet kullanıcısının oy kullandığı ankette zafer, güzel sarışın Theron'un oldu.
Geçen yıl aynı listede 52. sırada yer alan oyuncu, Türkiye'de ''Tanrının Eseri, Şeytanın Parçası-The Cider House Rules'' ve ünlü aktör Ben Affleck ile rol aldığı ''Reindeer Games'' adlı filmlerle tanınıyor. Güney Afrika kökenli oyuncu ilgi çekici güzelliğiyle şöhret yaptı.
Bond filminin Oscarlı güzeli Halle Berry de, 2003 yılını zaferle kapatmış gibi görünüyor. Sarışın Theron'ın ardından siyah güzel Berry de listede ikinciliği elde etti. Geçen yıl da 3. sırada bulunan Berry,önümüzdeki günlerde Penelope Cruz ile rol aldığı gerilim filmiyle seyirci karşısına çıkacak.
Ünlü top model Heidi Klum'un üçüncü olduğu ankette, ''Desperado'' filminin güzel Meksikalı yıldızı Salma Hayek dördüncülüğü, ''Matrix'' serisinin İtalyan oyuncusu Monica Bellucci beşinciliği elde etti.
''Yıldız Savaşları-Star Wars'' filmlerinin ünlü yıldızı Natalie Portman ise büyük bir sıçrama yaparak 77. olduğu ankette bu sene 9. oldu.
Ünlü şarkıcı ve oyuncu Beyonce Knowles ise ankette 10. olarak 2003 yılını ''cazip güzeller'' arasında yer alarak noktaladı.
AFFLECK UĞURSUZ GELDİ
Sinema ve müzik dünyasının gelmiş geçmiş en cazip kadınları arasında yer alan Jennifer Lopez, geçen sene 10. olduğu ankette bu yıl 7 sıra birden geriledi.
Aktör Ben Affleck ile yaşadığı istikrarsız ilişki yüzünden hayranlarının gözünden düşen Lopez, ilk 20'de güçlükle yer buldu.
''X-Men'' serisinin göz kamaştıran güzeli Rebecca Romijn-Stamos'un 13. olduğu ankette, Brad Pitt'in güzel eşi Jennifer Aniston 14. sırada yer aldı.
Çok sayıda ünlü güzelin alt sıralara razı olduğu ankette, yıllardır herhangi bir film çevirmeyen ve 50 yaşını çoktan geride bırakan Raquel Welch'in 55. sırada da olsa yer bulması ilgi çekici bulundu. Listede yer alan bazı ünlü isimler ve sıralamaları şöyle:
1-Charlize Theron
2-Halle Berry
3-Heidi Klum
4-Salma Hayek
5-Monica Bellucci
6-Brooke Burke
7-Krista Allen
8-Shania Twain
9-Natalie Portman
10-Beyonce Knowles
14-Jennifer Aniston
26-Laetitia Casta
23-Angelina Jolie
30-Britney Spears
31-Liz Hurley
34-Denise Richards
35-Anna Kournikova
36-Catherine Zeta-Jones
37-Shakira
41-Michelle Pfeiffer
42-Gisele Bundchen
43-Cameron Diaz
48-Janet Jackson
50-Lucy Liu
51-Nicole Kidman
53-Penelope Cruz
55-Raquel Welch
58-Kylie Minogue
60-Sandra Bullock
66-Pamela Anderson
68-Sarah Michelle Gellar
2004 Hürriyetim
Sinema, müzik, spor ve podyum dünyasının ünlü güzelleri, çekicilik müsabakasında sınıfta kaldı.
Internette düzenlenen ''2003 Yılının En Çekici 99 Kadını'' sıralamasında ipi aktris Charlize Theron göğüslerken, Kylie Minogue, Jennifer Lopez, Cameron Diaz, Angelina Jolie, Britney Spears, Anna Kournikova, Shakira gibi güzeller alt sıralara razı oldu.
''Askmen'' sitesinin düzenlediği ve milyonlarca internet kullanıcısının oy kullandığı ankette zafer, güzel sarışın Theron'un oldu.
Geçen yıl aynı listede 52. sırada yer alan oyuncu, Türkiye'de ''Tanrının Eseri, Şeytanın Parçası-The Cider House Rules'' ve ünlü aktör Ben Affleck ile rol aldığı ''Reindeer Games'' adlı filmlerle tanınıyor. Güney Afrika kökenli oyuncu ilgi çekici güzelliğiyle şöhret yaptı.
Bond filminin Oscarlı güzeli Halle Berry de, 2003 yılını zaferle kapatmış gibi görünüyor. Sarışın Theron'ın ardından siyah güzel Berry de listede ikinciliği elde etti. Geçen yıl da 3. sırada bulunan Berry,önümüzdeki günlerde Penelope Cruz ile rol aldığı gerilim filmiyle seyirci karşısına çıkacak.
Ünlü top model Heidi Klum'un üçüncü olduğu ankette, ''Desperado'' filminin güzel Meksikalı yıldızı Salma Hayek dördüncülüğü, ''Matrix'' serisinin İtalyan oyuncusu Monica Bellucci beşinciliği elde etti.
''Yıldız Savaşları-Star Wars'' filmlerinin ünlü yıldızı Natalie Portman ise büyük bir sıçrama yaparak 77. olduğu ankette bu sene 9. oldu.
Ünlü şarkıcı ve oyuncu Beyonce Knowles ise ankette 10. olarak 2003 yılını ''cazip güzeller'' arasında yer alarak noktaladı.
AFFLECK UĞURSUZ GELDİ
Sinema ve müzik dünyasının gelmiş geçmiş en cazip kadınları arasında yer alan Jennifer Lopez, geçen sene 10. olduğu ankette bu yıl 7 sıra birden geriledi.
Aktör Ben Affleck ile yaşadığı istikrarsız ilişki yüzünden hayranlarının gözünden düşen Lopez, ilk 20'de güçlükle yer buldu.
''X-Men'' serisinin göz kamaştıran güzeli Rebecca Romijn-Stamos'un 13. olduğu ankette, Brad Pitt'in güzel eşi Jennifer Aniston 14. sırada yer aldı.
Çok sayıda ünlü güzelin alt sıralara razı olduğu ankette, yıllardır herhangi bir film çevirmeyen ve 50 yaşını çoktan geride bırakan Raquel Welch'in 55. sırada da olsa yer bulması ilgi çekici bulundu. Listede yer alan bazı ünlü isimler ve sıralamaları şöyle:
1-Charlize Theron
2-Halle Berry
3-Heidi Klum
4-Salma Hayek
5-Monica Bellucci
6-Brooke Burke
7-Krista Allen
8-Shania Twain
9-Natalie Portman
10-Beyonce Knowles
14-Jennifer Aniston
26-Laetitia Casta
23-Angelina Jolie
30-Britney Spears
31-Liz Hurley
34-Denise Richards
35-Anna Kournikova
36-Catherine Zeta-Jones
37-Shakira
41-Michelle Pfeiffer
42-Gisele Bundchen
43-Cameron Diaz
48-Janet Jackson
50-Lucy Liu
51-Nicole Kidman
53-Penelope Cruz
55-Raquel Welch
58-Kylie Minogue
60-Sandra Bullock
66-Pamela Anderson
68-Sarah Michelle Gellar
2004 Hürriyetim
3 Haziran 2008 Salı
Rolü için 15 kiloyu cips yiyerek aldı
"Monster / Cani"deki katil fahişe karakteri için gereken 15 kiloyu her gece cips yiyerek alan Charlize Theron bu rolüyle Oscar'a aday. "Şeytanın Avukatı"yla şöhrete kavuşan Theron, bir bankada keşfedilerek oyunculuğa adım attı
En son "İtalyan İşi"nde güzel bir hırsızı canlandıran Charlize Theron şimdilerde "Cani" filmiyle, yedi müşterisini öldüren bir fahişe kılığında karşımıza çıkıyor. Ünlü oyuncu bu filmdeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre ödülünün sahibi oldu bile. Sıradaki hedefi ise Oscar.
Theron, "Cani"deki karakteri, gerçek bir kişi olan Aileen Wuornos'u canlandırabilmek için yaklaşık 15 kilo aldı, buz mavisi gözlerine kahverengi lens taktı, cildine sert ve kuru bir görünüm vermek için makyaj yaptı. Wuornos'u çekimler dışında da sigara içişine kadar sürekli taklit etti ve oyununu mükemmelleştirdi. Kilo alabilmek için sürekli cips yiyen oyuncu "Ben zaten cipse aşığım. Özellikle geceleri midemi doldurup hemen yatağa gidiyordum" diyor. Theron'un aldığı kiloları vermesi ise yedi hafta sürmüş ve çok zorlanmış. Onu motive eden ise yeni filmi "Head in the Clouds" için kilo verme zorunluluğu olmuş.
"Hem atletik hem zarif; ayrıca dans edebiliyor"
Doğduğu ülke Güney Afrika Cumhuriyeti'nden 15 yaşındayken ayrılan Theron, 17 yaşına kadar Milano'da, 19'una kadar New York'ta modellik yaptı. Modelliği seven Theron bir gün bir iş için boyunu ölçtüklerinde çok sinirlendi ve bir daha böyle bir şeye izin vermeyeceğine dair kendisine söz verdi. Theron'un çocukluğundan beri çok sevdiği dans hayatı da bileğini kalıcı olarak incitmesiyle 19 yaşında sona erdi.
İşsiz kalan, tek yemeği çaldığı ekmekler olan oyuncunun hayatı bir gün bir bankaya uğramasıyla değişti. Bankadaki görevli memur verdiği çeki bozmayı reddedince çok kızan Theron bağırmaya başladı ve o sırada aynı bankada bulunan ünlü menajer John Crosby'nin dikkatini çekti. Crosby ona kartını verdi. Bu olaydan dokuz ay sonra "2 Days in the Valley" ile Theron'un oyunculuk hayatı başladı ve upuzun bacaklarıyla Hollywood'da büyük etki yarattı. Zaten tanıştığı herkesi etkiliyordu. 1999 yılında çevirdiği "Astronotun Karısı" filminin yazarı Rand Ravich, genç yıldız için "Onunla kahvaltıda tanıştım. Daha kahve gelmeden aradığımızın o olduğunu anlamıştım. Charlize hem atletik, sağlıklı bir genç kız hem de artık Hollywood yıldızlarında rastlanmayan bir zarafete sahip. Hem erotik, hem mutlu, hem kırılgan, hem üzgün... Ayrıca gülüyor ve dans edebiliyor" diyor.
"Kasımda Aşk Başkadır" için de kilo vermişti
Theron 1997 yılında üçüncü filmi "Şeytanın Avukatı"nda Keanu Reeves'in karısı rolünü oynadı ve dünyaca ünlü oldu. Theron 2001 yılında "Kasımda Aşk Başkadır"da tekrar Reeves ile birlikte kamera karşısına geçti. Filmde ölümcül bir hastalığa yakalanmış Sara'yı oynadı. Theron "Sara olmak zordu çünkü diyet yaparak fazlasıyla kilo vermem gerekiyordu. Bu kadar zayıf olmak sanki bir erkek beni kullanıp atmış, ben de kendimi savunamamışım gibi bir duygu uyandırıyordu" yorumunu yapıyor.
Theron'un tek problemi kuvvetli Afrikalı aksanı. Hatta bu aksanı yüzünden sinemada pek şansı olmadığını düşünüyormuş. Şimdi bunu halletmiş ama bu konuda da "Sadece aksanımı kaybettim, kültürümü değil" diyor. (Derleyen: Gökçe Acar)
Annesi, babasını öldürdü
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, ailesinin çiftliğinde büyüyen Charlize Theron "Ben bir doğa aşığıyım. Çiftlikte büyüdüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum" diyor. Ardından sözlerini şöyle sürdürüyor: "Benim oynayacak bilgisayar oyunlarım yoktu. Sadece günde üç saat yayın yapan, tek kanallı bir televizyonumuz vardı. Bebekler ilgimi çekmiyordu. Dışarıda yapacak bir sürü şey buluyordum. Hayal gücü, sahip olduğum tek şeydi. Ben insanların ateşin başında hikayeler anlattığı bir yerde büyüdüm."
Theron'un çocukluk yıllarındaki aşkı danstır. Büyüyünce ünlü bir balerin olma hayaliyle baleye başlar ancak zamanla kendini flamenko yaparken bulur. Sabahtan akşama kadar dans eden Theron, okul yıllarında hiç seks yapmamasını ve uyuşturucuya bulaşmamasını dansın zaten kendisine yasak bir iş yapıyormuş duygusunu vermesine bağlıyor.
15 yaşındayken bir modellik yarışmasına katılıp kazanan Theron, Milano'ya gitmeye hazırlanırken onu çok etkileyen bir olay meydana gelir. Alkolik babası bir gün yine içer ve eve zil zurna sarhoş gelip karısına saldırır. Theron'un annesi Gerda da kocasını vurarak öldürür. Gerda hapse girmez ama Theron bu olayı unutmaya çalışıp soranlara babasının araba kazasında öldüğünü söyleyerek Güney Afrika'dan temelli ayrılır.
Köpekleri ve kuşlarıyla yaşıyor
7 Ağustos 1975'te doğdu. Burcu Aslan. Boyu 1,77. Birçok kez dünyanın en seksi kadınlarından biri seçildi. Sigarayı bırakmak için hipnoterapiye başvurdu. Şimdilerde Los Angeles'taki bahçeli evinde dört köpeği ve kuşlarıyla yaşıyor. Bahçesindeki ağaçtan topladığı portakalları sıkıp sularını içmeye bayılıyor.
En son "İtalyan İşi"nde güzel bir hırsızı canlandıran Charlize Theron şimdilerde "Cani" filmiyle, yedi müşterisini öldüren bir fahişe kılığında karşımıza çıkıyor. Ünlü oyuncu bu filmdeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre ödülünün sahibi oldu bile. Sıradaki hedefi ise Oscar.
Theron, "Cani"deki karakteri, gerçek bir kişi olan Aileen Wuornos'u canlandırabilmek için yaklaşık 15 kilo aldı, buz mavisi gözlerine kahverengi lens taktı, cildine sert ve kuru bir görünüm vermek için makyaj yaptı. Wuornos'u çekimler dışında da sigara içişine kadar sürekli taklit etti ve oyununu mükemmelleştirdi. Kilo alabilmek için sürekli cips yiyen oyuncu "Ben zaten cipse aşığım. Özellikle geceleri midemi doldurup hemen yatağa gidiyordum" diyor. Theron'un aldığı kiloları vermesi ise yedi hafta sürmüş ve çok zorlanmış. Onu motive eden ise yeni filmi "Head in the Clouds" için kilo verme zorunluluğu olmuş.
"Hem atletik hem zarif; ayrıca dans edebiliyor"
Doğduğu ülke Güney Afrika Cumhuriyeti'nden 15 yaşındayken ayrılan Theron, 17 yaşına kadar Milano'da, 19'una kadar New York'ta modellik yaptı. Modelliği seven Theron bir gün bir iş için boyunu ölçtüklerinde çok sinirlendi ve bir daha böyle bir şeye izin vermeyeceğine dair kendisine söz verdi. Theron'un çocukluğundan beri çok sevdiği dans hayatı da bileğini kalıcı olarak incitmesiyle 19 yaşında sona erdi.
İşsiz kalan, tek yemeği çaldığı ekmekler olan oyuncunun hayatı bir gün bir bankaya uğramasıyla değişti. Bankadaki görevli memur verdiği çeki bozmayı reddedince çok kızan Theron bağırmaya başladı ve o sırada aynı bankada bulunan ünlü menajer John Crosby'nin dikkatini çekti. Crosby ona kartını verdi. Bu olaydan dokuz ay sonra "2 Days in the Valley" ile Theron'un oyunculuk hayatı başladı ve upuzun bacaklarıyla Hollywood'da büyük etki yarattı. Zaten tanıştığı herkesi etkiliyordu. 1999 yılında çevirdiği "Astronotun Karısı" filminin yazarı Rand Ravich, genç yıldız için "Onunla kahvaltıda tanıştım. Daha kahve gelmeden aradığımızın o olduğunu anlamıştım. Charlize hem atletik, sağlıklı bir genç kız hem de artık Hollywood yıldızlarında rastlanmayan bir zarafete sahip. Hem erotik, hem mutlu, hem kırılgan, hem üzgün... Ayrıca gülüyor ve dans edebiliyor" diyor.
"Kasımda Aşk Başkadır" için de kilo vermişti
Theron 1997 yılında üçüncü filmi "Şeytanın Avukatı"nda Keanu Reeves'in karısı rolünü oynadı ve dünyaca ünlü oldu. Theron 2001 yılında "Kasımda Aşk Başkadır"da tekrar Reeves ile birlikte kamera karşısına geçti. Filmde ölümcül bir hastalığa yakalanmış Sara'yı oynadı. Theron "Sara olmak zordu çünkü diyet yaparak fazlasıyla kilo vermem gerekiyordu. Bu kadar zayıf olmak sanki bir erkek beni kullanıp atmış, ben de kendimi savunamamışım gibi bir duygu uyandırıyordu" yorumunu yapıyor.
Theron'un tek problemi kuvvetli Afrikalı aksanı. Hatta bu aksanı yüzünden sinemada pek şansı olmadığını düşünüyormuş. Şimdi bunu halletmiş ama bu konuda da "Sadece aksanımı kaybettim, kültürümü değil" diyor. (Derleyen: Gökçe Acar)
Annesi, babasını öldürdü
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, ailesinin çiftliğinde büyüyen Charlize Theron "Ben bir doğa aşığıyım. Çiftlikte büyüdüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum" diyor. Ardından sözlerini şöyle sürdürüyor: "Benim oynayacak bilgisayar oyunlarım yoktu. Sadece günde üç saat yayın yapan, tek kanallı bir televizyonumuz vardı. Bebekler ilgimi çekmiyordu. Dışarıda yapacak bir sürü şey buluyordum. Hayal gücü, sahip olduğum tek şeydi. Ben insanların ateşin başında hikayeler anlattığı bir yerde büyüdüm."
Theron'un çocukluk yıllarındaki aşkı danstır. Büyüyünce ünlü bir balerin olma hayaliyle baleye başlar ancak zamanla kendini flamenko yaparken bulur. Sabahtan akşama kadar dans eden Theron, okul yıllarında hiç seks yapmamasını ve uyuşturucuya bulaşmamasını dansın zaten kendisine yasak bir iş yapıyormuş duygusunu vermesine bağlıyor.
15 yaşındayken bir modellik yarışmasına katılıp kazanan Theron, Milano'ya gitmeye hazırlanırken onu çok etkileyen bir olay meydana gelir. Alkolik babası bir gün yine içer ve eve zil zurna sarhoş gelip karısına saldırır. Theron'un annesi Gerda da kocasını vurarak öldürür. Gerda hapse girmez ama Theron bu olayı unutmaya çalışıp soranlara babasının araba kazasında öldüğünü söyleyerek Güney Afrika'dan temelli ayrılır.
Köpekleri ve kuşlarıyla yaşıyor
7 Ağustos 1975'te doğdu. Burcu Aslan. Boyu 1,77. Birçok kez dünyanın en seksi kadınlarından biri seçildi. Sigarayı bırakmak için hipnoterapiye başvurdu. Şimdilerde Los Angeles'taki bahçeli evinde dört köpeği ve kuşlarıyla yaşıyor. Bahçesindeki ağaçtan topladığı portakalları sıkıp sularını içmeye bayılıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)